Duodenal switch ameliyatı hem tüp mide hem de mide baypasını birleştiren cerrahi bir operasyondur. İşlem iki adımda gerçekleştirilir. İlk olarak midenin yaklaşık %80’inin çıkarıldığı ve geri kalanının ince bir tüp haline getirildiği tüp mide ameliyatı gerçekleştirilir. Sonuç olarak 1.5-2 L hacmindeki mide yaklaşık 120 ml hacmi ile hafif ve uzun bir çizgi şeklini alır. Ameliyatın bu kısmı artık geri dönüşü olmayan bir cerrahi işlemdir.

Daha sonra baypas oluşturmak için genellikle mideye bağlanan ince bağırsak (duodenum) ayrılarak iki yol ve ortak bir kanal oluşturulur. Tüketilen besinler genellikle ince bağırsağın alt kısmına yönlendirilir ve tüp mide ameliyatından sonra tüp şeklinde kalan mideden kolona gider. Aksine, ince bağırsağın başlangıcına gitmeleri gerekir. Bu tüp, gastrektomi sonrası ayrılan ince bağırsağın kısa kısmıdır. İnce bağırsağın daha uzun olan kısmından oluşan diğer yol ise safra ve diğer sindirim enzimlerinin gıda ile karışarak emilimi sağladığı ve uzunluğu 250 cm’ye kadar inen kısımdır. Sonuç olarak mide hacmi çok küçük kaldığı için hasta daha az yiyerek tokluk hissine ulaşır ve ince bağırsaktaki yollar nedeniyle besinler daha az emildiği için besinlerden vücuda kalan kalori miktarı daha az olur.

Genellikle vücut kitle indeksi yüksek olan şeker hastalarında uygulanan bu yöntem tek bir ameliyatta yapılabileceği gibi kademeli olarak da kullanılabilmektedir. İlk aşamada tüp mide ameliyatı yapıldıktan 6-18 ay sonra farklı bir baypas ameliyatı yapılabilir. Bu yöntemle hastalar fazla kilolarının %70-100’ünü verebilmektedir.

Duodenal Switch Ameliyatında Kullanılabilecek Cerrahi Yöntemler

Robotik Cerrahi ile Duodenal Switch Ameliyatı

Robotik duodenal switch ameliyatı, hastanın karnındaki birkaç küçük kesiden gerçekleştirilir. Cerrah, operasyon sırasında hastadan birkaç adım ötede bulunan cerrah konsolunu çalıştırır. Aynı zamanda hastanın başındaki başka bir cerrah da ameliyat sırasında gerekli malzeme veya aletleri dahil ederek konsolda cerraha yardımcı olur. Robotun özel kamerası, konsoldaki cerraha, 16 kata kadar büyütülebilen, hastanın içinin doğru bir 3D görüntüsünü sağlar. Görüntü ameliyathaneye iletilir ve yatak başında cerrah ve hemşireye yol gösterir. Konsol, cerrahın hareketlerini anında hastaya daha hassas ve keskin bir şekilde göndererek el titremesini ortadan kaldırır. Robotik duodenal switch ameliyatlarındaki küçük kesiler hastaların günlük hayatlarına daha çabuk dönmelerini sağlar.

Açık Cerrahi

Açık duodenal switch ameliyatı hastanın karnından açılan geniş bir kesi ile gerçekleştirilir. Kesiğin boyutu ameliyat sonrası iyileşme süresini uzatır. Açık cerrahinin en önemli avantajı cerrahın dokuları hissederek ameliyat yapmasıdır.

Laparoskopik Cerrahi

Robotik duodenal switch ameliyatında olduğu gibi hastanın karnından açılan küçük kesilerden operasyon gerçekleştirilir. Hastanın başındaki cerrah, laparoskop adı verilen bir kameranın sağladığı 2 boyutlu görüntü eşliğinde uzun, düz laparoskopik aletlerle ameliyat yapar.

Duodenal Switch Ameliyatı Neden Tercih Edilir?

• İstatistiksel olarak cerrahi müdahaleler arasında en kapsamlı kilo verme yöntemidir.
• Diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve yüksek trigliserit için en uygun yöntemdir.
• Yüksek kalori ile beslenen hastalar için en etkili çözümdür.
• Midenin “pirolik kapağı” korunduğu için hazımsızlık yapmaz.
• Midenin ghrelin (açlık hormonu) üreten kısmı çıkarıldığı için açlık ve iştahın azalmasına neden olur.
• Fazla kilolu hastalar ayrıca kelepçe ve mide baypası yöntemlerinden daha iyi kilo vermenize yardımcı olur.

Faydaları

Duodenal Switch prosedürü, tüketilen içecek miktarını sınırladığı için kilo vermeyi kolaylaştırır. Böylece vücuda giren kalori miktarı da azalır. Duodenal Switch ameliyatı, metabolizmayı doğrudan etkilediği için daha fazla kilo kaybına neden olur ve başta aşırı kiloya bağlı olmak üzere diyabet, hipertansiyon ve yüksek kolesterol hastalıklarının tedavisinde daha etkili bir yöntemdir. Yağ emilimini azaltan bir uygulama olduğu için yağlı besinler tüketen hastalar için özel olarak geliştirilmiş bir yöntemdir.

Metabolizma üzerindeki etkileri, yağ emilimini yavaşlatması ve böylece uzun süre kilo vermeyi kolaylaştırması ve yardımcı olması açısından daha belirgindir. Kilo vermeyi sağlayan dört cerrahi yöntemden en etkilisi olmasına rağmen ameliyat sonrası riskler daha yüksek olabilir. Yağ emilimini yavaşlatmanın uzun vadeli etkileri, yöntemin ustalığı ve ameliyat sonrası uzun muayene süresi nedeniyle dünyada sadece 50 bariyatrik cerrah bu ameliyatı yapabilmektedir.