Genel olarak, bariyatrik cerrahi, kilo kaybı ve ilgili sağlık sorunları için cerrahi prosedürleri ifade eder. “Bariyatrik” terimi, Yunanca “ağırlık, yük” anlamına gelen “bar- (baros)” ve “tıbbi/tıbbi tedavi” anlamına gelen “-iatri (iatrikos)” kelimelerinden türetilmiştir. Obezite cerrahisinin uzun vadeli başarı oranı %68 ila %74’tür. Araştırmalar, kilo verme konusundaki iyi faydaların tüp mide ameliyatından sonra 20 yıla kadar sürebileceğini göstermiştir. Günümüzde obezite cerrahisi, diyet ve egzersizin tek başına obezite tedavisinde etkisiz kaldığı durumlarda, özellikle kilonun neden olduğu sağlık sorunlarının önemli bir risk oluşturduğu durumlarda etkili bir tedavi yaklaşımıdır.

Günümüzde bariyatrik cerrahiyi kullanmanın çeşitli yolları olmasına rağmen, üç temel tip vardır. Bunlara bilio pankreatik diversiyon (BPD), gastrik bypass (roux-en-Y) ve tüp mide ameliyatı dahildir. Obezite ile ilişkili kalp hastalığı, hipertansiyon, obstrüktif uyku apnesi, tip 2 diyabet, alkol dışı karaciğer yağlanması,  gastroözofageal reflü hastalığı ve osteoartrit (eklem iltihabı), diyabet gibi hastalıkları iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca bu tekniğin hastaların günlük işlerini daha rahat yapabilmelerini sağlayarak yaşam standartlarını yükselteceği öngörülmektedir.

Bariyatrik Cerrahi Nihai Obezite Tedavisi mi?

Bu cerrahi işlemlerin faydası kısa vadede görülse de kilo kaybının uzun vadede sürdürülmesinde kişiye önemli sorumluluklar düşmektedir. İşlem mide kapasitesini azaltsa da ameliyat öncesindeki gibi beslenmeye devam edilirse mide büyüyebilir ve eski haline dönebilir.

2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre bariyatrik cerrahi geçirenlerin kişisel hedeflerine ulaşamama yüzdesi %15-30 arasındadır. Bu da ameliyat olan her dört hastadan birinde başarısız olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak bariyatrik cerrahinin obeziteye kalıcı bir çare olmadığı açıktır ama yine de çok başarılı bir tedavidir.

Obezite ve diğer kilo ile ilgili bozuklukların tedavisinde cerrahi müdahaleyi son seçenek olarak düşünmek daha iyidir. Obezite cerrahisinden sonra başarıya ulaşmak için birçok yönün dikkate alınması gerekir. Beslenme alışkanlıklarındaki ve yemek seçimlerindeki değişiklikler de elbette bu etkenlerden biridir.